RESMİ WEB SİTESİ
Efsane
Çok eski bir efsaneye göre bir kahraman olan Qin Shi Huangdi (Qin Shi Huang olarak da bilinmektedir) Çin’i birleştirerek kaos ve kargaşa çağına bir son vermiştir. Kendisine “Gökyüzünün Oğlu” diyen Qin Shi Huangdi, bir gün ölümsüz olmayı düşlemekteydi. Hırsı o kadar büyüktü ki, bütün topraklarında ölümsüzlüğün sırrını araştırmak üzere yüzlerce Taoist gizemci ve Trinity (Kader) Dağına da 500 erkek ve kız çocuğunu kurban olarak gönderdi. Bir Tanrı olma çabasında kendisine karşı çıkan herkesi yorulmadan ve acımasızca ortadan kaldırdı.
Ve ne yazık ki, her şeyin bir sonu olduğu için, Qin Shi Huangdi İmparatorluk Hanedanının çöküşüne ve kendi ölümüne de engel olamadı.
Sarayı – Ah-Bang Sarayı yakılıp yerle bir olduktan sonra, Huangdi’nin şanının ve servetinin izleri ortadan kaybolmuş oldu. Yıllar sonra, bundan yirmi yıl önce, güneş kayboldu; cennetlere ve dünyaya karanlık hakim oldu. Bu karanlıkta, gizemli bir şekilde ortaya çıkan ve dünyada yaratılan her şeyi yıkmaya çalışan ve kaos yaratan 12 tane canavar “Şeytan” geldi.
Bu zaman boyunca bir sürü aile ve kabile bir araya gelerek bu şeytanlarla savaşmaya çalıştı ama bir sonuca ulaşamadılar. San-Dong’dan Tan-Sae Pa, Hae-Nam’dan Gun-pa, Bok-Gun, Kwang-Dong, Myo-Gang, Ok-Mun Guan, Dae-Mak ve San-Suh gibi bilinen aileler bu 12 Canavara yenik düştü ve topraklarındaki insanları korku içinde ve çaresiz bıraktılar.
Bu 12 Canavar insanları ve toprakları kontrolden çıkmış bir şekilde yağmalarken, topraklar ölenlerin kanının altında kaldı. Budist rahipler, 12 Canavarı durdurma çabalarında, topraklarındaki bütün canavar avcılarını Durdurulamaz Düzineyle karşılaşmak üzere Savaş Alanına çağırdılar.
10 bin canavar avcısı, her şekil ve güçle donatılan tılsım ve silahla donatılmış bir şekilde bir araya geldiler.
On iki Canavar dışında hiç kimse hayatta kalmadı. Canavar avcılarının bu toplu yıkılışından sonra, efsanevi Shaolin rahipleri kararlı bir şekilde bu şeytani gücün karşısına çıktılar. Dehşete düşen halk, efsanevi Shaolin gücünün bile bu kudurmuş 12 Canavarı durduramadığını görünce, bütün barış ve sükunet umutlarını kaybetti. Savaş gücünün merkezi olan Shaolin Tapınağının yavaş ve acı veren şekilde yakılıp küle dönmesiyle insanların bütün umutları da yerle bir oldu. Ama onlar en kara günlerini, en büyük umutsuzluklarını yaşarken, gizemli bir kahraman ortaya çıkıp onlara umut aşıladı.
Üstün yeteneklerini birleştiren bir plan hazırlayarak, gizemli kahramanın 3 bin askerinin bekleyedurduğu bir kapana On İki Canavarı kıstırdı. On günlük uzun ve bulamaçlı bir çatışmadan sonra 3 bin askerin tamamının hayatını kaybetmesine karşın On İki Canavar doğrandı. Günümüze dek kimse On İki Canavarın bu toprakları neden yağmaladığını tam bilmiyor, ama söylentilere göre canavarlar Qin Shi Huang’ın sahip olduğu en büyük şeyi – Bin Yıllık Hazinesini arıyorlardı.
Üstün yeteneklerini birleştiren bir plan hazırlayarak, gizemli kahramanın 3 bin askerinin bekleyedurduğu bir kapana On İki Canavarı kıstırdı. On günlük uzun ve bulamaçlı bir çatışmadan sonra 3 bin askerin tamamının hayatını kaybetmesine karşın On İki Canavar doğrandı. Günümüze dek kimse On İki Canavarın bu toprakları neden yağmaladığını tam bilmiyor, ama söylentilere göre canavarlar Qin Shi Huang’ın sahip olduğu en büyük şeyi – Bin Yıllık Hazinesini arıyorlardı.
Günümüzde
Efsane12 Canavarın yaşattığı kara günlerden sonra, dünyada barış sağlandı.
Gizemli kahraman en büyük savaşçıların katılmak için can attığı kendi ailesinin askerlerinin lideri oldu. Kahraman, gelmiş geçmiş zamanların en büyük savaşçısı oldu ve halk ona Büyük Ejderha adını koydu. Büyük Ejderha bütün topraklarda adalet, dürüstlük dağıttı ve halk gerçek barışı yaşadı. Büyük Ejderha yaşadıkça, topraklardaki insanların tehlike yaşamayacağı kehaneti bile yapıldı.
Ama acılı bir günde Büyük Ejderha ölü olarak bulundu. Kendi evinin içinden birinin onu öldürdüğüne dair bir kanıtla. Ama kaderin bir cilvesi olarak, iddia edilen katil bir savaşçı ya da asker değil, kendi karısıydı. Söylentiye göre, Büyük Ejderha’yı buldukları zaman, karısı onun ölü bedenini sallayarak “Geri döndüler…on ikisi de geliyor..” diye fısıldıyordu. Kahramanlarının öldüğünü duyan halk sarsılmış ve öfkelenmişti.
Toprakları panik sardı ve herkes birbirine kehanetin ne olacağını soruyordu. Kahramanları öldü diye onları tehlike bekliyor muydu? Karısı “on ikisi” derken neyi kastetmişti? Bu On İki Canavarın geri döndüğü anlamına mı geliyordu?
Döndülerse bizi kim kurtaracak? Büyük Ejderhanın ölüm haberinin yayılmasıyla birlikte korku ve endişe bütün topraklardaki insanları sardı. Herkesin kalbine belirsizlik yerleşti. Eğer On İki Canavar gerçekten mezarlarından çıkıp geri dönüyorlarsa, Cennet ve Dünya ölümcül bir tehlike altında. Ta ki yeni bir kahraman ortaya çıkana kadar..
0 yorum:
Yorum Gönder
Eğer google hesabınız yoksa yorumlama biçiminden Anonimi seçerek yorum yazabilirsiniz...